Tarkovsky Filmleri I: Ivan'ın Çocukluğu
Bu notlarda, Tarkovsky’nin sinemasında felaket temsili olarak kullandığı uçan kuş imgesinin, özellikle “Andrey Rublov” ve “Ivan’ın Çocukluğu” filmlerindeki sembolik anlamı tartışılıyor. Ayrıca, Tarkovsky’nin sanatında yağmurun mutluluk ve tanrısallık sembolü olarak kullanıldığına değiniliyor.
Eski notlardan aktarmışım, yirmili yaşlarım Tarkovsky’le başlayıp bilumum sanat filmiyle geçti:
Tarkovsky’nin felaketi anlatmak için uçan kuş imgesini ilk kullandığı filmdir. Bütün diğer özelliklerinin yanında, sanırım benim için en belirleyici izlek bu imgedir. Aslında bu imgenin en çarpıcı örneğini yüksek hızda filmle çektiği Andrey Rublov’daki plan-sekans’ta görebilirsiniz. Tatarların yakıp yıktığı kaleden yükselen çığlıklar, alevler, kan, çarpışma ve duman arasından bir kaz havalanır, kanatlarını açar, o hızın içinde bütün kareyi kaplar kanatlarıyla, geçmişin üzerine örtülen bir örtü müdür, yoksa Benjamin’in bahsettiği zamanın yıkıcılığına yüzünü dönmüş meleğe bir gönderme midir, bilemiyorum.
Ivan’ın çocukluğundaki giriş bölümünde, işgalin başlangıcında görürüz benzer bir imgeyi, bu sefer bir tavuk, yıkımın habercisidir, kanatlanır ve uçamaz…
Aynı imgenin belirdiği bir başka film de Kusturica’nın başyapıtı -kanımca- Underground’dur, ustaya bir selam ifadesi olsa gerek.
Buna ilaveten gözlerimizi yaşartan, hatta tekniğiyle yuvalarından oynatan, bir yağmur sahnesi vardır. Burada Ivan ve ondan belki bir iki yaş küçük bir kız çocuğu traktörün arkasında elmalar üzerinde bir yere gitmektedirler. Şimşek çakar, bir anda arka plan negatife döner, kızla Ivan bakışırlar, sırılsıklamdırlar, ama çok mutludurlar, arkadan orman akar, bambaşka bir renkte; yağmur kesinlikle mutluluğun ifadesidir Tarkovsky için, yanlış hatırlamıyorsam Solaris’teki yağmur sahneleri için tanrısallığın göstergesidir demişti bir yerlerde -öyle de olması gerekir, nitekim yağmur sadece tek bir evin içinde yağmaktadır- Baba, Oğul, Kutsal Ruh üçlemesinde kutsal ruha tekabül eder yağmur.
Tabii bu aynı zamanda Andrey Arsinic’in düşüncesinde Hristiyan eskatolojisinin nasıl değişmez bir yer aldığını gösterir, cephenin bombalandığı sahnede -Ivan da- demir haçın devrilmesini gözümüze sokar, sıkılırız, düşünürüz, Ivan’ın ne kadarı aslında yurtsever genç öncülüktür ne kadarı Hristiyanlıktır bilemeyiz, tahmin ederiz.