kent
Prag'da Seyahat: Bir geç sonbahar toplantısı
Prag, unutulası bir şehir değil. Hatırlanacak bir şehir olup olmadığıysa tartışmalı. Dünyanın en güzel nehirlerinden biri Vltava kıyısında, dünyanın eski şehirlerinden birisi.
This website uses cookies to ensure you get the best experience.
kent
Prag, unutulası bir şehir değil. Hatırlanacak bir şehir olup olmadığıysa tartışmalı. Dünyanın en güzel nehirlerinden biri Vltava kıyısında, dünyanın eski şehirlerinden birisi.
seyahat
Prag’ın en güzel günlerini kaçırmışım. Turizm furyasının başladığı 2010’ların başında Prag bambaşka etkileyicilikteydi.
binghamton
Binghamton seli 2006'dan bazı kareler ve ufak öyküleri.
bourdieu
Bu blog yazısında, “Toplumsal Mekân ve Düşünümsel bir Kent Sosyolojisinin İnşası: Bourdieucülüğün Mekâna Müdahalesini Sorunsallaştırmak” başlıklı makalemin içeriğine değindim. Makale, Pierre Bourdieu’nün “toplumsal mekân” kavramının yeni kent sosyolojisi üzerindeki etkisini inceliyor.
henri lefebvre
Uzunca bir çalışma döneminden sonra Strata: İlişkisel Sosyal Bilimler Dergisi’nin Kentteki Ufunet başlıklı üçüncü sayısı kitapçılarda ve internet kitap satış sitelerinde yerini aldı. Editörlüğünü yaptığım bu sayının takdim yazısını ve içindekileri de aşağıda paylaşıyorum. Ayrıca, derginin sekreteryasından Tolga Ulusoy’un benimle kent sosyolojisinin tarihi ve gidişatı üzerine yaptığı mülakatı
Ankara
Reklam, sadece bir tüketim ideolojisi sunmakla kalmaz; tüketici kimliğiyle doyuma ulaşan, kendini edimler yoluyla gerçekleştiren ve kendi imgesiyle (veya idealiyle) örtüşen tüketici “ben”in bir tasarımını sunar. Nesnelerin imgesel varoluşu üzerine de dayanır. Reklam bu varoluşun bir kertesidir. Tüketme ediminin üstüne eklenen, tasarımların özünde bulunan retoriği, şiiri içerir. Tüketim düş
Ankara
Ankara'da eski adıyla SSK işhanı, yeni Çankaya belediye binasıyla ilgili ufak bir hikaye.
aşk mektubu
Tutunamayanlar’ın sonlarına doğru bir kâbus-rüya fantazm akışı var, seksen sayfa kadar süren. Ulysses’i daha rahat okumuştum, işin doğrusu. Bir inşaat mühendisi hem aşık, hem de inşaata kafa yorarsa, bir de üstüne üstlük deha seviyesinde yaratıcılığı olan bir romancıysa, işte bu akış beliriyor. Beni yıkın, yapsatçılara verin. “beni yıkın